Edebiyatta humar, genellikle bir olayın veya durumun ardından duyulan pişmanlık, üzüntü, hayal kırıklığı ve boşluk hissini ifade eder. Bu his, özellikle geçici zevkler, aşırılıklar veya coşkulu deneyimlerin sonrasında ortaya çıkar. Humar, sadece fiziksel bir rahatsızlık değil, aynı zamanda derin bir manevi boşluk ve anlam arayışını da beraberinde getirebilir.
Humarın Edebi İşlevi:
Humar teması, özellikle romantizm, realizm ve modernizm akımlarında sıkça işlenmiştir. Bu akımlarda, bireyin iç dünyasındaki çatışmalar, toplumsal yabancılaşma ve anlam arayışı gibi konular humar duygusu üzerinden ifade edilmiştir.